Selam tanrım. Yine ben. Buradayım bu gece. Beni
düşüncelerinde misafir etmeni rica ediyorum. Nacizane pek çok şey konuşacağız
seninle. Neden sorusundan başlayabiliriz bence.
Neden bizi bu kadar kötü yarattın? Hiç düşünmedin mi bunca
kötü şeyi tek varlıkta toplarsam iyi olmayı beceremezler diye? Hiç birimiz iyi
olmayı beceremedik tanrım. Buralar ziyadesiyle kötü.
Bu arada iyiyi de merak ediyorum ben. Sana göre iyiyi anlat.
Vaatler ve umutlar uğruna bunca acıyı sırtlamamızdan başka bir şey olsun ama bu
sefer iyi. Öyle güzel, öyle büyüleyici olsun ki bizim gibi iğrenç yaratıklar
asla iyi olamayacaklarını hissetsinler. Ve bu bize acı versin. En doyumsuz
sadistleri bile doyurmaya yetsin bu acı.
Zaten hepimiz biraz sadist değil miyiz tanrım? Hepimiz
nefretlerimizin kaynağının acısından beslenmiyor muyuz zaten? Hepimiz
başkalarının sadistliğini beslemiyor muyuz acılarımızla, mutsuzluklarımızla?
Sen bizi çok yanlış yarattın tanrım.
Hadi bize bir amaç bul. Ama bu sefer amacımız yaşamak
olmasın. Herkes yaşıyor. Herkes yaşadıkça ölüme yaklaşıyor. Öyle bir amaç bul
ki nefeslerimiz son bulduğunda, ‘öldü’ demesinler. Ölmüş olmayalım. Var olmuş
olalım. Doya doya iliklerimize kadar varlığımızı hissetmiş olalım.
Sen bizi yok et tanrım. Yok et ve yeniden yarat. Ama bu
sefer biraz mutluluk, biraz sevgi, biraz iyilik serpiştir varlığımıza.
Hoşçakal tanrım. Kendine iyi bak. Düşünme bizi. Biz gayet
kötüyüz. Kötülüğümüz bizi koruyor. Sen iyi ol tanrım. Çok 'İyi' ol.