20 Aralık 2015 Pazar

KIRMIZIMSI



Yeryüzünde hiç karşılaşmamışlardı. Ve o gece çocukluklarını gördüler rüyalarında. Saat 3 sularında.

Uyandıklarında birbirlerini tanıyorlardı. Evlerinden çıkarken ilk kez karşılaşacaklarını hissetmişlerdi.

Birkaç metre ileriden bakıştılar. Gözleri 'Seni tanıyorum. Yemin ederim ki seni tanıyorum çocuk!' diyordu.

Kırmızımsı pantolonlarını giymişlerdi. Kırmızının netliği yoktu. Rüya aleminin kutsal soyutluğu ve karmaşıklığını andırıyordu. Kırmızımsı.
Ceketleri, tanışmalarının gerçekle zıtlığını ama bir o kadar da uyumunu simgelerken biri siyahtı biri beyaz.


Büyümüştü. Bir gecede. Saat 3 sularında. Şimdi karşısındaydı çocukluğundaki sarı saçlarıyla.

Büyümüştü. Bir gecede. Saat 3 sularında. Şimdi karşısındaydı minik tırnaklarıyla.


Seni tanıyorum. Yemin ederim ki seni tanıyorum çocuk. Kendine iyi bak. Bir gün yeniden karşılaşacağız. Saat 3 sularında. Seni tanıyorum ve bunu biliyorum.




10 Mayıs 2015 Pazar

&



Bir kız çocuğu büyütüyorum.

Ruhu yaralar ve yara izleriyle dolu bu kız çocuğunun kanayan yerlerine kalbimi, kelimelerimi bastırıyorum.

Ağrılarını ruhumla ovuyorum.

Bembeyaz bedenine, geceleri uçuşan beyaz saçlarına bulaşan lekeleri tırnaklarımla parçalıyorum.

2 Nisan 2015 Perşembe

Sokakların Tanrısı



Bir ömür çalışıyorsunuz kendinizi "dış dünya" dediğiniz gerçek dünyadan korumak arzusuyla 4 duvara sahip olmak için. Olamazsanız ölürmüşsünüzcesine.

Bu yüzdendir ki sokaklar sokaklarla ve sokaklarda yaşayabilenler içindir.




Bütün sokaklara sahip bir serseri tanıdım.
Ben sokaklara sahip olmak istiyordum; o sahipti.
 
Sokaklar onu özgür, bir o kadar cesur, bir o kadar "hiç" yapmıştı. Ve bir o kadar da her şey.

Şeytan olduğunu iddia eden bir "tanrıydı".
Bilmiyordu.
Sokakların tanrısı.

Tanrıların acı çektiklerini ondan öğrendim; sızlayan ruhunun kalbimi titrettiği zamanlarda.
Ve tanrıların yok olabileceklerini.
Tapılan bir tanrının eriyip gidebileceğini.

Gerçek şeytan sustu.
Gerçek şeytan son şarkı bittiğinde sonsuza kadar sustu.
Son notadan, son noktadan sonra...


20 Ocak 2015 Salı

Şeytan 2 - 3 - 4



2


Son şarkının çaldığını duyuyorum.
Mumlarım rüzgarlara karşı direniyor, bitene kadar yanmak için can atıyorlar.
Onlar söndüğünde sonsuzluğa birlikte gideceğimizi biliyor ruhumun sadık koruyucuları.
Son şarkı bizim için çalıyor.
Maskelerimiz cehennemin duvarlarında.
Sonsuz bir boşlukta yaşıyoruz.
Tanrının bile varlığımızdan haberi yok.
Mumlar konuşamaz,
Mumdan şeytan konuşmaz.


 3


Karanlıktan daha siyahım.
Hiçlik kadar boş, ay kadar parlak...
Ruhumda buzdan ağaçlarla dolu ormanlar var.
Saçlarım ruhumu astığım dallara benziyor.
Tren raylarında yürüyor, camların üstünde koşuyor, yağmurlarla yıkanıyor, yıldızlarda uyuyorum.
Gözyaşlarımın zehrini, dünyaya düşen her damlayla gözlerimden akan ve beyaz bulutları grileştirmeye yeten siyahlıklar kanıtlıyor.

 Benim olduğum her yer cehennem. Senin yağmurunsa meleklerin gözyaşı. Ve acı çeken hiçbir meleğin gözyaşı senin yaktığın bu ateşi söndür(e)meyecek.


4


Tanrım! Canımı yakıyorsun.
Sonsuza kadar yanmayı göze alıyor ve söylüyorum ki: acı çekmelisin!
Öyle ki benim cehennemim senin hiç giremeyeceğin cennetin olmalı.